“Hayatımızın en mesut, en mutlu devri; her türlü güçlük ve ağırlığına rağmen, bu kitabı yazmakla geçirdiğimiz devir olmuştur. Çünkü başından sonuna kadar bütün bir devri, olanca çileleri ve mutlulukları ile Sevgili Peygamberimiz Aleyhisselam’ın ve ashabının yanında yaşamış gibi idik. Kitabımızı okuyanların da bu kanaate varacaklarını sanıyoruz.”

İslâmiyetin doğuşunu ve yayılışını anlatan İslâm tarihleri, İslâmi literatürdeki en önemli kaynaklardandır. Muhtelif Türkçe İslâm tarihleri olmakla birlikte bu sahada akla ilk gelen çalışma, şüphesiz Mustafa Âsım Köksal’ın İslâm Tarihi adlı 8 ciltlik eseridir. Özellikle siyer alanına yaptığı katkılarla ülkemizin en velud âlimlerinden olan M. Âsım Köksal, 1964’te Diyanet İşleri Başkanlığı’ndaki 31 yıllık görevinden emekliye ayrılıp bu eseri kaleme almaya başlamış ve uzun yıllar süren titiz bir mesai sonucunda da kendi türünün eşsiz bir örneği olan bu çalışma ortaya çıkmıştır.
M. Âsım Köksal’ın bu eseri, ödüllü olması hasebiyle diğer İslâm tarihlerinden ayrı bir yerde durmaktadır. Eser, 1984’te Pakistan’da düzenlenen Siret Kitapları Milletlerarası Yarışması’nda birincilik ödülüne layık görülmüş ve bu ödül, eserin tanınması ve yaygınlaşmasında da önemli bir rol oynamıştır. M. Âsım Köksal, yöntem ve üslup açısından da diğer İslâm tarihlerinden ayrılan bu eserinde kaynakların kullanımına büyük önem vermiş, hatta çoğu zaman kelime kelime kaynak göstererek, kendi deyimiyle, adeta “kaynakları konuşturmuştur”. Bu anlamda son derece tarafsız bir üslup tercih etmiş, kendi duygu ve düşüncelerinin etkisinde kalmaksızın olay ve olgu aktarımına dayalı bir anlatım tarzını benimsemiştir. Üstelik kendisinin sade ve samimi dili her dönemde, herkese hitap edebilecek bir eser ortaya çıkarmıştır. Yazarın sade dili, İslâm Tarihi’ni, dil ve üslup olarak herkesin severek okuyup istifade edebileceği bir başucu eseri; kaynak kullanımına önem veren titiz çalışma tarzı da akademik bir tarih çalışması hâline getirmektedir.
Ketebe Yayınları olarak yoğun ve titiz bir edisyon ve tasarım sürecinden geçirdiğimiz bu kıymetli eseri yeniden okuruyla buluşturmakla iftihar ediyoruz.