Freud’un ruhsal–zihinsel bozuklukların tedavisi için geliştirdiği psikanaliz kuramı ve tekniği neredeyse yüz yıldır hem çok tehlikeli hem de geçersiz varsayımlardan kurulu olduğu iddiasıyla çok eleştirilmiştir. Fanatik Freud düşmanlarını bir yana bıraksak bile, günümüzde de saygın bir psikoloji paradigması ve kuramı olan “davranışçı yaklaşım” taraftarı psikologlar başta olmak üzere, beşeri ilişkiler ve sosyal bilimlerle uğraşan birçok araştırmacı ve filozof, Freud’un öğretisini çok sert bir şekilde eleştirmektedir.
Kişisel yaşamını didik didik eden ve buradan hareketle otoanalizi, ruhsal derinliklerimizi anlamada etkin bir yöntem olarak öneren, hastalarından elde ettiği gözlemlerle insanın ruhsal gelişimine ilişkin çok önemli, yararlı ve geçerli bir kuramsal model sunduğuna inanan Freud, “yanlı, önyargılı ve hasta mahremiyetine saygısız” bulunarak küçümsenmiştir.
Halbuki Freud, psikanaliz kuramındaki kavramları ve varsayımları ölene dek gözden geçirmiş, kimini anlamlı değişikliklere uğratmış, bilinçdışının önemini vurgulamış; davranışlarımızın büyük çoğunluğunun erken çocukluktaki yaşantımız tarafından belirlendiğini ileri süren “ruhsal determinizme” inancını hep korumuştur.
Prof. Dr. Cengiz Güleç
Özellikler
Basım Dili: Türkçe
Basım Yeri: Türkiye - İstanbul
Sayfa Sayısı: 312
En / Boy: 13,50 / 21,00 cm
Kağıt Cinsi: 2. Hamur
Basım Tarihi: Eylül 2016
Kullanacağınız kredi kartının ticari veya bireysel olması durumuna göre taksit seçenekleri değişebilir. Taksit seçenekleri liste fiyatı üzerinden görüntülenmektedir. İndirimli fiyatlara göre taksit seçeneklerini ödeme sayfasından görüntüleyebilirsiniz.