Hizli degisen çogulcu toplumlar günümüzde çok köklü problemlerle karsi karsiya bulunmaktadirlar. Bunlarin en önemlilerinden biri de sosyal hareketlerdir. Sosyal hareketler, toplumda yeni bir hayat tarzini, yeni bir modeli olusturmak için eylemde bulunulan kolektif bir davranis biçimidir. Bu bakimdan, sosyal hareketler bir yanda hayatin akisiyla yetinmeyen toplumsal rahatsizlikla¬ri dile getirirken, öte yandan bunlarin çözümlenmesi için yeni çareler önerir…Günümüz çogulcu toplumlarini dinamik bir tarzda etkileyen eylemlerin amaçlarini, beklentilerini ve olusum biçimlerini yakindan izlemek; bunlara çözüm yollari bulmak, iyilestirmek ve yeniden hâkim toplumla bütünlestirmek ancak sosyolojinin bu yeni alani içinde yorumlandigi takdirde yararli sonuçlar dogurabilir… Sosyal hareketlere bakis açimizin degismesi, yeni niteliklerin kazanilmasi bu tür çalismalarin baslatilmasiyla gerçeklesebilir. Çünkü, baslangiçta bir sosyal hareket sekilsiz, kötü örgütlenmis, hiçbir anlami olmayan bir kimligi tasirken, gelistikçe sosyal bir nitelik kazanir.Toplumda fikir özgürlügü arttikça sosyal hareketler de çogalir ve zenginlesir. Günümüzde çogulcu toplum yapilari, yogun iletisim agi içinde çok farkli ve çok degisik sosyal hareket biçimlerine sahne olmaktadir. Bu gelisimden toplumumuzu uzak tutmak mümkün degildir. Son yillarda degisik fikir akimlarinin, ideolojik kamplasmalarin “sosyal siddet” normlari içinde gündeme geldigi ülkemizde; sosyal hareketlerin boyutlarini, beklentilerini, amaç ve yönelim biçimlerini sistematik bir tarzda ele almak gerekir. Böyle bir yaklasimin, ayni zamanda Türk sosyolojisine yeni deneyimler kazandirabilecegi de gözden irak tutulmamalidir.“Sosyal hareketlerin sosyolojisi” alaninda yapilmis bu çalismanin bu alanda yapilacak daha sistemli arastirmalara isik tutmasini ümit ediyoruz.